Vintage Gözlüklerde Güneş
"Ne söz, ne kelime, ne hiçbir şey; gözleri getirin gözleri."
Diyor Edip Cansever mısralarında.
Gözler önemlidir, bakınca görendir.
Güneşe karşı savunma ister.
Kirpikler korusa da tozda pisten,
Güneşini kimse kesemez görmek isteyenlerin.
Sanma ki derdim güneşten ötürü; ne çıkar bahar geldiyse,
Bahar gelir gider ekim’de gider bu gidişle.
Vintage saatlerde bahsettiğimiz gibi zaman geçer.
Yüzündeki kırışıklıklar güneşle çoğalmaya meyler.
Gün geçtikçe çizgilerin derinler.
Kısık ve kırışıkken gözlerin, sıcak kumlarda uzanıyor olsan da
Sana yakışan bir güneş gözlüğü olmalı çantanda.
Model ve rengiyle doğru güneş gözlüğünü bulduğunda
Aynada göreceksin önemli bir aksesuardır tarza.
“Birden gecem tutarsa güneşi çevir bana” diye söylüyor Müslüm baba,
Peki sen güneş gözlüğünü aldın mı yanına?
Şöyle gün batımında kadehin doluyken efkârla keyif arasında,
Hani enginde pembe bir iz, süzer akşamı deniz;
Renginden gözün yanar, işte o zaman gözlüklerini çıkar.
Öyle böyle söz geldi güneş gözlüklerinde vintage parçalara.
1920’lerden bir parça denk gelse de arada,
Koleksiyonuzmuz uzanır 1970’li yıllardan 1990’lı yıllara.
1970’lerde güneş gözlükleri büyürken rengarenk camlarla
Çoğunlukla siyaha bakar gözlerimiz.
Mavi gözlük takanlar var Beyoğlu’nda ama,
Gözlerinden bellidir Cevriye’nin, kara sevda.